7 mayıs saat gece 01:00 ‘de İstanbul’dan tarihi dokusunu kaybetmeden günümüze kadar gelmeyi başaran, kültürel zenginlikleri ve güler yüzlü halkıyla Beypazarı’nın doğal güzelliklerini görmek üzere düştük yollara. Gece uykusuz kaldık biraz belki ama ekip arkadaşlarımızla sohbet muhabbet derken ilk mola Park Shop’da İsmail’in Yeri idi.Son zamanlar da içtiğim en kötü çay olarak notlarımı düştükten sonra 1-1,5 saat yol aldıktan sonra ikinci durak Kızılcahamam daki Tatlak Kocalar Tesisleriydi.Sabah namazı sonrası 3.molamızı verdiğimiz Beypazarı İnözü Vadisi Cevizli Bağ Tesislerinde Kahvaltı molası verdik.Önceden haberli gelindiği için masalar hazırdı,soba yanıyordu.Bahçesi,çay kenarında oluşu,yolun karşı yakasındaki Kapadokya benzeri doğasıyla harika bir dinlenme tesisi.
Kahvaltı sonrası eski ve yeni Beypazarı’nda ki turumuz başladı. Kent Tarihi Müzesi, Yaşayan Müze, Tarih ve Kültür Müzesi, Alaaddin , Akşemseddin ve Kurşunlu Camii, Beypazarı evleri ve konaklarını gezip tanıma fırsatı bulduk.Uzun zamandır gelmeyi planlayıp ertelediğim bir rota idi Beypazarı. Fakat ötelemekle ne kadar yanlış yapmışım meğer.
İnsanları o kadar sıcak kanlı, samimi ve misafirperver ki sanki defalarca gelmişim de dostluklarımız olmuş gibi ilgi gördük.sağ olsunlar esnaf ikram ederken sanki evlerine misafir gelmiş gibi hissediyorsunuz kendinizi. Gezideki ilginç notlarımdan biride Canlı Müze,çok akıllıca tasarlanıp hayata geçirilmiş işletme mantığıyla hayat bulmuş bir mekan.Giriş tam 6TL,öğrenci 5TL. Olaylar masalcılar veya tanıtım görevlileri tarafından yaşatılarak tatbik edilerek gösteriliyor.Ferhat’ın Şirin için dağları deldiği hikayesi ahşap pinokyo tarzı oyuncakların satıldığı küçücük bir odada hikayeci tarafından anlatıldıktan sonra sadece 23 TL J) ye Ferhat’ın el yapımı tahtadan kuklasını alıveriyorsunuz.Bir başka odada kurşun dökenleri,ebru sanatını sizlere icra ettirenleri,terzileriyle çok iyi düşünülüp kurgusu mizanseniyle takdire şayan butik bir müze.
Çarşıda bir başka güzellik Hanımeli Yöresel Unlu Mamullerden Beypazarı Kurumuzu ,80 gatlı ev baklavasını tadabileceğiniz,alabileceğiniz güler yüzlü ikramcı ekip sizlere yardımcı oluyorlar.Ufak bir anekdot; unlu kurabiye fiyatını sordum,sonra almaktan vazgeçtim.Dışarda çay söyledik içerken işletmeci arkadaş “un kurabiyesi bakan arkadaş burada mı ? “ diye sordu.hayırdır dedik ,aklınızda kalmasın çayla iyi gider dedi.Tebrik ettik.
Birde tabela ismi uzunca olan ablalarla teyzelerin servis yapıp satış yaptıkları 80 GATLI YEMESİPEK DATLI EV BAKLAVASI BEBEĞİMİN YERİ nde bolca alışveriş yaptık. Datlı dilli hoş sohbetli ablalar baklava ve dolmalarla ikramz üerine ikramda bulundular sağ olsunlar.Sonrasında da Beypazarı Belediyesine ait TAŞ MEKTEP güzel otantik restoranda öğlen yemeklerimizi yedik.Menümüz yöresel ev tarhanası,yine yöresel ismiyle göveç,80 gatlı baklava ve çay.
Yemekler yendi ziyaretler alışverişler tamam yola koyulma vakti gelmiş anlamadan.Organizasyonu yapan İgdaş’taki şef arkadaşımız Nevzat Kunduracı arkadaşımız dönüş rotası farklı olsun demiş ve Göynük üzerinde Akşemsettin Hazretlerini ziyaret etmeden bölgeden ayrılmayalım demişler nede iyi yapmışlar.Yol üzerinde önce Nallıhan Kuş Cennetinde beş on dakikalık mini bir Fotoğraf Çekimi molası ardından Göynük. Göynük’te şehir içine giremedik sebebi Kocaman alkışları hak eden Ankara Büyükşehir Belediye Başkanının Göynük içinde yol kaldırım çalışmasını bitirmek üzere olduğundan araçlar uygun bir yere park edilip trekking modun da yürüyüşe ilçe merkezine geçildi.Akşemseddin Hazretleri ve Ömer Sıkkini Hz.lerini ziyaret edip İstanbul için yollara düştük.Yol üzerinde son molamız Sapanca Mega Lüx ‘deydi.Aynı gün gece 22:30 gibi Maltepe de Hareket noktamız olan Maltepe İgdaş binası önünde son bulan keyifli yolculuğun ardından tavsiyemiz gitmeyenlere; daha ne duruyorsunuz…
Haydi Beypazarı’na….
SELAM VE DUA İLE.
Turgut TUNÇ