Mardin… Gitmediyseniz Ne Diye Duruyorsunuz?

2 Ocak 2015
412
Views

20150101_174027

2015 in ilk gezisi medeniyetlerin buluştuğu Mardin. Dört arkadaş eşlerimizle bu güzel şehri gezip, tarihin izlerini yerinde görmek üzere 1 ocak günü düştük yollara. Sosyal medyadan tanıştığımız Müsiad dostu bir esnaf arkadaşımızla gitmeden telefonlaşarak 3-4 gün önce plan program yaptık.

Uçaktan iner inmez aradık, geldik Şehr-i Mardin’e dedik. Havaalanında kiraladığımız araçlarla şehir merkezinde buluşmak üzere yola koyulduk. Pazar sabahı çocuklarını aile büyüklerine bırakarak eşiyle gelip bizi karşılayan Tacettin YERTUM bey (Artukbey Kahve ve Kuruyemiş mağazalar zincirinin sahibi),önce bizi eski Mardin e götürdü. Araçlarımızı belediye otoparkına bırakıp kısa bir yürüyüş ardından kahvaltı yapacağımız yere gittik. Kalabalık grubun kahvaltı sofrasını hazırlamak biraz gecikse de muhabbetin koyuluğu eksileri artı yaptı. Ardında çarşıda yürüyüş ve Mardin in enlerinden turizm elçisi gönül adamı Etka Turizmin sahibi Mehmet Şahin CIRIK beyde eşi ve çocuklarıyla bizlere katıldı. Kasımiye Camii ve medresesi, Şehidiye Camii,Kırklar Kilisesi eski Mardin çarşısını rehberimizin yaşatırcasına anlatımıyla gezdik.Peygamberimiz Hz.Muhammed (S.a.v) Sakal-ı Şerifinin bulunduğu Ulu Camii de mest olduk.Sakal-ı Şerifin oraya geliş hikayesini 20 dakikayı aşkın bir sürede anlatması,anı yaşatması mükemmeldi.Sonrasında Darul Zaferan Manastırı,Dara Harabelerini de görmezsek olmazdı. Geç kahvaltı yapmamız hasebiyle yol geçişlerinde gördüğümüz www.artukbey.com şubelerinde atıştırdığımız badem,yaban kirazı,özel hazırlanmış Artukbey dibek kahve içimiyle bir öğün geçişti gitti.Akşam yemeğini Ebrar’da yöresel ev yemekleri yapılan mekanda yedikten sonra tatlı seçeneğimizi Mardin’de parmakla gösterilen Sadık Burma’da Künefeyle gecenin finalin yaptık.Haydi çok yorulduk gençler otele anonsuyla Mihmandarlarımız bizi kalacağımız Mardin Hilton Oteline bıraktılar, sağ olsunlar Varolsunlar. Hilton Oteli bizim için rezerve eden  Eczacı Zeyni AK beyin organizasyonu ve indirimiyle 2 kişi 179 TL./gün gibi bir fiyata açık büfe kahvaltı dahil müsafir olduk.

Sabah kahvaltı sonrası Midyat ve Hasankeyf gezimiz için yola koyulduk. Yol üstünde bir tabela Gerçüş nufüs onüçbin küsür. Şöyle bir turlayalım uğramadık demeyelim dedim. Çarşısında gezerken birde kara fırın tepsi kebabı yapan bir mekan gördüm, görmemle içeri girmem bir olmuş anlamadım. Arkadaşlarımı da buyur ettim. Tepsi kebabı ve lahmacunlar harika görünüyor ve mis gibi kokuyordu.Bize şöyle ortaya tepsi kebabından birerde Lahmacun dedik,kahvaltıdan yeni kalkmıştık ya,kesmedi birer daha lahmacun.Hasankeyf e yol aldık ama aklım kebapçıda.Bence bu gezinin 1 numaralı lezzet noktasıydı.Dönüşte 25 tane ben olmak üzere arkadaşların siparişlerin yolda telefonla verdik. 20 dakikada sendeyiz ustam aman yetiştir dedik. Sağ olsun güzelce paketledi,uçakta da kokutmamak lazımdı.İnanın o gün gece eve döndüm kesmedi fırında ısıtıp bir daha götürdüm. Bu yaşıma kadar yediğim en iyi lahmacundu tadı hala damağımda.(Gercüş Güzel İlçe Pide Lahmacun Salonu)

Midyat’a gidilir de telkari dükkanlarını dolaşmadan alışveriş yapmadan olur mu. Alın verin ekonomiye can verin cihetinde, birde eşlerle gitmişsen vay lele vay (Akman Gümüşçülük bizim tercihimizdi). Midyat’ın tek Paytoncusu Muhittin abiyle Midyat turu ve bir çok dizi ve filme ev sahipliği yapmış,Midyat evlerinin bozulmamış numunesi Devlet Konukevine geçtik. Şehir en güzel buradan izlenir diyor Muhittin abimiz.ellerimizde sıcak çaylarımız ve eşsiz Midyat manzarası. Hasankeyf’e gelince; Hasankeyf’ten de müthiş keyif aldığımızın altını çizmek isterim.Harika kanyonu şehre hakim kalesi,eski çarşısıyla müthişti. Çarşıda satılan beyzbol tarzı sopalar çok ilgi çekiciydi. Lehim havyasıyla yakılarak “Kas Gevşetici” diye ilaç niyetine satılıyordu. Arkadaşlar çocuklarının ismini yazdırarak aldılar ne demek istiyorlarsa…J)

Aklımda kalanlardan biride rehberimiz Şahin beyin, burada Kürt mahallesi, Türk  mahallesi, Arap mahallesi ,Süryani mahallesi …yok. Burada bizler tarihler boyunca yan yana ,iç içeyiz. Kız alıp veririz. Aşımız pişer komşuya mutlaka düşer şekilde yaşadık, yaşıyoruz, biiznillah yaşamaya da devam edeceğiz dedi. İşte ülkemin insanının ihtiyaç duyduğu saygı, sevgi, birlik ve beraberlik şuuru bu,daim ola…

 

Dönüşte Mardin çarşı içinde Kebapçı Rıdo’da veda yemeğiyle evli evine köylü köyüne. Artukbey’ den Kahve,badem,zaferan çayı derken yükümüz ağır yolumuz uzun doğru havalimanına.
Teşekkürler Mardin,
Teşekkürler Midyat,
Teşekkürler Hasankeyf,
Teşekkürler Gercüş,
Teşekkürler Mardin Havalimanı Emniyet Müdürü Ahmet bey,
Teşekkürler Tacettin bey,
Teşekkürler Mehmet Şahin bey,
Teşekkürler Zeyni bey…

Bu arada www.artukbey.com Türkiye’nin her köşesinden bayiler arıyor.

Yol arkadaşlarımız Zekeriya hocam,İsmail hocam,Gazanfer hocam ve eşlerine de teşekkürlerimle…

Makale Kategorileri:
Gezilerimiz

"Ya yemek yiyorumdur, ya da ne yiyeceğimi düşünüyorum"

Bir yanıt yazın