“Günlerden bir gün!” diyerek çıktım yola…
Elbette, karşımıza bizden uzak ama bizi anlatan toprak, mekan, insan çıkacaktır. Derken yolumuz Samsun ili Kavak ilçesinden geçerken bir samimi davet aldık o meşhur kahverengi tabeladan. Bizi Karlı Ahşap Cami’ne çağırıyordu.
Yolumuzu, tabela istikametine çevirdik. Tabela da kilometre bilgisi yoktu ve yakın duygusuyla bazı asfalt bazı toprak yoldan seyrederek karlıya, hafif zorlu bir seyahat olsa da geldik.
Aslında beklentimden daha küçük bir camii “Karlı Ahşap Camii. Lakin tarihi ve mimarisi olarak kocaman bir yer kapladı aklımda, gönlümde. Burası 100 yıl süren Çarlık Rusya ile Kafkas savaşı sonrası 1864 yılında tahmini 1.5 milyon Çerkes anavatanı Kafkasya’dan sürgüne zorlandılar. Sürgün sırasında açlık, yol şartları, hastalıklar gibi sebeplerden yaklaşık 400-450 bin kişi hayatını kaybetmiş. Bu zor yolculuğu tamamlayanlar Anadolu, Rumeli’ye gelediler. Hatta sonraları buradan Suriye, Ürdün tarafına göçen aileler olmuş.
Sürgüne maruz bırakılan kardeşlerimizin bir kısmı 1864-1870 yıllarında Karlı’ya gelmişler. Burada kendilerine kurdukları köyde yine kendi emekleriyle bir camii inşaa etmişler. İşte bu camii günümüzde Karlı Ahşap Camii diye biliniyor. Cami içinde sonradan restore edilmiş kısımlar olsada genel itibari ile 150 yıllık ahşap mimari dokusu muhafaza edilmiş. Aynı zamanda Camii Anadolu da bilinen ilk Adige (Çerkes) mimari eseridir. Çerkesler, Şeyh Şamilin torunlarına yakışanı yapmışlar. Binlerce kilometre yolu yaya gelip yerleştikleri yerde ilk olarak bu ahşap camii, imanlarından gelen duyguyla dantela gibi nakış nakış işlemişler.
Evet kısaca Anadolu’nun her köşesi bir tarih bir destan bir hikaye bu seferki seyahatimde az bilindiğini düşündüğüm Karlı Ahşap Cami’ni sizlere anlatmak, hayalinizde yaşatmak istedim. Dilerim keyifle okuyup merak etmişsinizdir.
Konuk Yazar: İslam Şensöz
23.06.2017 – Samsun / Kavak